İçten Gürcan | 13.10.2021
Büyük Temel Atma
Büyük temel atma organizasyonumuzu gerçekleştirdiğimiz günde şöyle bir özellik vardı. Bizim kule diye tarif ettiğimiz mikser karışım kulemizin olduğu en ağır tonajlı binamızın altına komple tek parça halinde beton atıldı. O gün atılan betonun büyüklüğü 1650 m3. Sabah altıda başladı, gece on bir gibi tamamlanabildi. Yakın kaynaktaki beton santralleri kullanılarak yapıldı. Pazar günü olmasının sebebi de bu işlemin büyüklüğüydü. Bu işi yapabilmeleri için santrali sadece bizim için kapatmaları gerekiyordu. O gün başka hiç kimseye servis vermediler. Biz de hani böyle hareketli bir günü o bölgedeki bayilerimizle güzel bir gün geçirmek amacıyla kullandık. Sağ olsun iş ortaklarımız, yönetim kurulu üyelerimiz ve Dalsan çalışanları hafta sonu tatil günü demeyip bizimle bu güzel günü paylaştılar. Bugünü bizimle paylaşan herkese çok teşekkür ediyoruz.
Turgutlu Tesisleri
Turgutlu Organize Sanayi bölgesinde yapmış olduğumuz yatırımın kapsadığı alan yaklaşık olarak 75 bin metrekare. İlk etabı tamamlandığı zaman, bu ilk etapta alçı levha, yapı alçıları ve çimento bazlı ürünler üretilecek. İlk etapta yaklaşık olarak 25.000 m2 kapalı alan yaratmış olacağız. Tesisimiz o bölgedeki en büyük tesislerden biri olacak. 25 bin m2 kapalı alanın en önemli konularından bir tanesi de zemin çalışmaları çünkü Turgutlu, Manisa, İzmir, buralar deprem bölgesi. Bu sebeple Turgutlu tesisimizde çok güçlü bir zemin güçlendirme çalışması yapıldı. Sadece kazık olarak, yaklaşık 7,5 kilometrelik kazık çakıldı. Yani fabrika yaklaşık 7,5 kilometrelik kazıklar üstüne oturtuldu. Bu neyi getiriyor? Herhangi bir zemin hareketi sırasında fabrikamız depremden etkilenmeden ayakta kalabilecek. Bütün alt yapı yatırımını buna göre yapıyoruz. Umarım deprem yaşanmaz bir daha ama günün birinde yaşanırsa da önlemimizi aldık, çünkü bu zemin işleri bir sefer yapılabilecek işler. Kazık çakma işlemi yapılmadan önce bütün arazide düzenleme yapıldı. Yaklaşık 150 bin m3’lük zemin toprağının yeri değiştirildi. Bu değiştirilen toprağın içine kazıklar çakıldı, kazıkların üstüne fabrika temelleri oluşturuldu, fabrika temellerinin üstüne de çelik konstrüksiyon yapısal çelik bina yapılacak.
Fabrikayı üretim olarak değerlendirdiğimiz zaman, bu fabrikada yaklaşık olarak 30 milyon m2 civarında alçı levha, yaklaşık 300 bin ton civarında alçı bazlı yapı alçıları, yaklaşık 150 bin ton civarında da çimento bazlı yapı ürünleri üreteceğiz. Bu fabrika aynı zamanda profillerimizin de sevk noktası olacak, imalat daha sonraki aşamalarda devreye girecek. Bu da müşterilerimizin ürettiğimiz yapı ürünlerinin tamamını tek noktadan alabilmesi anlamına geliyor.
Toplam üretim kapasitesi ve hedefler
Bu fabrikayla birlikte Dalsan’ın toplam üretebileceği alçı levha miktarı Türkiye’de ilk defa telaffuz edilen 100 milyon m2 sınırına geliyor. Yani Türkiye’de 100 milyon m2 alçı levhayı tek başına üretebilen ilk ve tek firma Dalsan olacak. Toplam üretibileceği yapı alçıları miktarı ise yaklaşık 1,5 milyon tonun üstüne çıkıyor yeni kapasiteyle birlikte. Bu şunu getiriyor, zaten liderdik, bu tesisin devreye girmesiyle açık ara liderliğimiz devam edecek. Bu kapasitelerin yanına bir başkasının çok yakın bir gelecekte yaklaşması çok zor. Emin adımlarla yolumuza devam ediyoruz.
Bu fabrikadan çıkan malzemenin de Gebze fabrikamızdaki gibi limanlara yakın olmasından dolayı hemen hemen %50’sinin ihraç pazarına gitmesi hedefleniyor. Bütün organizasyon buna göre yapılıyor. Fabrikanın bütün üretim kalemleri, son noktadaki paketlemeleri, buradan yapılacak lojistik, fabrikanın içinde hangi malzemenin ne şartlarla yükleneceği, baştan üretimin yarısının yurtdışı pazarlara sevk edileceği düşünülerek planlanıyor. Gebze fabrikamız için de %50’sinin ihraca gitmesi planlanıyor. Gebze hızla bu hedefe doğru yaklaşıyor. Gebze konum olarak, limanlara yakınlık olarak bütün fabrikalarımız arasında en şanslısı. Turgutlu fabrikası eğer İzmir içi limanları kullanırsa 50 km, Aliağa limanlarını kullanırsa 110 km yol yapmak zorunda ama bunlar bir geminin yüklenmesini rahatlıkla sağlayabileceğimiz koşullar. Bu noktada nihai kararımız, elde ettiğimiz cironun yaklaşık %50’sine varıncaya kadar ihracat hedeflerimizi başarmamış sayacağız. İhracattaki gelirimiz, ithal ettiğimiz malzemelerin tüketiminden daha fazla olduğu zaman kendimizi hedefimize ulaşmış varsayacağız. En büyük amacımız bu olacak. Herkes kendi sektöründe zaten bu amacı gerçekleştirebilse ülkemiz kurtulur.
Bunun dışında o bölgede yeknesak bir fabrika olacak. Batıya en yakın tesisler Eskişehir’de, Ankara’da ve Gebze’de. Bu gölgede tesisimiz şu anda tek başına hareket edecek. Çok büyük zorlukları var aslında bölgesel olarak çalışmanın. Hammadde kaynakları kısıtlı. Lojistik imkanları sıkıntılı. Bu sorunların tamamı çözülerek bu yatırım kararı verildi. Bu yüzden de kendimizi başarılı sayıyoruz ama tabi nihai başarı fabrikayı devreye alıp ürünlerimizi satmaya başladıktan sonra olacak. Baktığımız zaman Akdeniz’in batısından Çanakkale’ye kadar olan ekseni kendi başına besleyebilecek kapasiteye sahip oluyoruz. İç pazardaki talep arttığı sürece ihracat ona göre kısılacaktır. Ama sonuçta bu üçüncü fabrika son yatırımımız olacak diye bir durum da yok. Sonuçta Türkiye’de her zaman bir başka noktada daha kapasiteyi ilerletmemiz lazım. Türkiye dünyadaki bu tip yapı alçıları tüketimi yapan en büyük 4. ülke. Türkiye, alçı kültürü olan bir yer. Bu alçı kültürünü olabildiği kadar ileriye götürmemiz lazım. Daha fazla alçı bazlı ürün yaratmamız lazım ki ülkemize değer olarak dönüşü olsun.
Yeni fabrikayla beraber piyasaya birtakım yeni ürünler sürülecek. Bütün amaç bu alçı ürünlerinin sayısını, adedini inşaata daha fazla sokabilmek. Geçmişte de bir sürü yeni ürünü sektöre kazandırdık. Bugün alçıyı dış cepheye çıkaran, dış cephe levhalarını bu sektöre kazandıran, alçı bazlı zemin şaplarını bu sektöre kazandıran, çatı levhalarını bu sektöre kazandıran Dalsan’dır. Sektördeki diğer firmalar bu anlamda bizi takip ediyorlar. Bu süreçte takip edilecek birkaç tane daha ürün çıkartacağımıza inanıyoruz. Bu yeni fabrikayla beraber, üretim baskısından da kurtulmuş olacağız. Çünkü şimdi fabrikalarımız 7 gün 24 saat çalışıyor. Üzerimizde sürekli olarak malzeme yetiştirme baskısı var, AR-GE’ye vakit ayırmak, deneme üretimleri yapmak, fabrikanın üretimini kesintiye uğratıyor. Turgutlu fabrikasıyla birlikte kapasitemiz arttığı zaman bu tip denemeler kolaylaşacak.
Hedefimiz 2022 yılının kasım-aralık ayı içinde fabrikadan malzeme sevk etmek. Yani hemen hemen bir sene içinde fabrikanın devreye girmesi hedefleniyor. Fakat şunu da göz önünde bulunduruyoruz dünya genelinde her türlü mala karşı aşırı bir talep var ve bunun getirmiş olduğu birtakım zorluklar ve sıralar var. 2023 için zaten 100 milyon m2’lik hedefimiz vardı, 2023’ün daha başında bu 100 milyon m2’lik hedefe de ulaşmış olacağız. Tabi bu fabrikaların devreye girmesi bizim ihracat pazarlarında da güçlenmemize sebep olacak. Mutlaka gamımıza daha fazla yeni ülke almamız lazım. Daha fazla ihracat olanağı yaratmamız lazım. Biz şu an daha fazla üretebilmeye konsantre olmuş durumdayız. Şu aşamada bize gelen ihracat taleplerinin neredeyse %80’ine elimizde yeteri miktarda üretim kapasitesi olmadığı için cevap veremiyoruz. Türkiye alçı pazarı konusunda iyi bir ihracatçı. Herkese, hem şirketimize hem de memleketimize hayırlı uğurlu olsun.