Oya Kotan | 24.05.2019
Türkiye’nin yüzde 100 yerli markası Dalsan’ın inşaat sektöründeki yolculuğu, 1932 yılında Kayseri’de bir ekmek fırınında yapılan alçı üretimiyle başlıyor. Ardından bunu Ankara’da kurulan fabrika ve 1964 yılında üretilen alçı bloklar, 1987 yılında üretilen “dişçilikte kullanılan ilk özel alçı imalatı” takip ediyor. Zaman içerisinde yapı alçıları üretiminin yanına alçı levha üretimi de ekleniyor. 2011 yılına gelindiğinde ise Dalsan, sektörde devrim olarak nitelendirilen ‘BoardeX’i piyasaya sunuyor. BoardeX ile alçı ilk kez dış cepheye taşınıyor ve suya karşı dayanımı tartışılan bir ürün olarak görülen alçıya yönelik algı değişmeye başlıyor. Dalsan’ın inşaat sektörüne sunduğu bu ürünün ardından, üretim geliştirme faaliyetleri hız kazanıyor. Sektördeki temel ihtiyaçları çok iyi analiz eden Dalsan , bu sefer zemin üzerinde kullanılan ve çok önemli avantajlar sağlayan FLOORTEK ve MAXICOAT ürünlerini pazara sunuyor. Ürünlerini önce iç mekan bölme duvarlarında kullanan, ardından BoardeX ile dış cepheye taşıyan Dalsan, FLOORTEK ve MAXICOAT ile zemine yönelik çözümler geliştiriyor. Ardından 2015 yılında ilk kez Yapı Fuarı’nda sektörü çatı malzemesi olarak kullanılacak BoardeX roof ile tanıştırıyor. Ve böylelikle zeminden çatıya, duvardan duvara denklemi tamamlanmış oluyor.
Dalsan’ın güvenilir yapı çözümleri, daha işin en başında, üretim aşamasında başlıyor. Dalsan’ın ürünlerinin ‘EPD’ beyanları bağlamında üretimden sevkiyata uzanan tüm faaliyet sürecini daha az karbon ayak izi prensibiyle gerçekleştirmesi, titizlikle geliştirilen ürünlerin her birinin insan sağlığını esas alan kullanıcı ve çevre dostu olması, yapı içinde kullanılan Dalsan ürünlerinin ‘Greenguard’ sertifikasıyla iç mekan hava kalitesine olumsuz bir etkisi olmadığını sunuyor olması, yapılarda görülen en büyük risklerden biri olan yangına karşı ‘Safe4fire’ sertikifasıyla desteklenmesi, kullanıcı ve teknik hizmet noktasında verilen hizmetin daima arkasında olunması; Dalsan’ın kurulduğu günden bugüne yaptığı tüm çalışmalarda yapı alanı için sunduğu ürün, hizmet ve sistemlerle güvenilir bir çözüm ortağı olma çabasını destekliyor.
Sektörde 87 yıllık hizmet
Dalsan Teknik Hizmetler Müdürü Fatih Ulutaş, her şeyden önce Dalsan’ın 87 yıldır Türkiye’de faaliyetlerini sürdürmesini, tüm yapı sektörü tarafından kabul gören ve piyasa için güvenilir yapı çözümleri sunduğunun bir işareti olarak değerlendiriyor. Ulutaş, Dalsan’ın 87 yıllık hikayesinin “Dalsan’ın 1932 yılında ekmek fırınlarında alçı üretimine başlaması ile olduğunu anlatıyor. Sonrasında sırasıyla yapı alçıları, farklı tipteki alçı levhalar, ardından dış cephede kullanılmak üzere BoardeX, zeminde kullanılmak üzere FLOORTEK, MAXICOAT ve daha sonra da BoardeX roof ile alçıyı çatıya da taşıdık. Böylece Dalsan, içinde alçı ihtiva eden ve bir yapıdaki tüm alanlarda kullanılabilecek ürünler üretmiş oluyor” şeklinde özetliyor.
Şantiyelere kattığı hız gibi birçok avantaj sayesinde alçı ve alçı levha ürünlerinin inşaat sektöründe kabul gören malzemeler haline geldiğini belirten Fatih Ulutaş, Dalsan’ın geliştirdiği, arkasında büyük bir Ar-Ge çalışması olan her ürünün zaman içerisinde piyasada karşılık bulduğunu söylüyor.
Yapı alçılarından alçı levhaya geçişte son 15-20 yıldır ciddi bir değişim yaşandığını anlatan Ulutaş, “20 yıl önce alçı üretiminde sadece duvarlara uygulanan makine alçıları ve elle uygulanan yapı alçıları vardı” diyor ve bu süre zarfında alçının çok önemli bir gelişim gösterdiğinin altını çiziyor. Alçı teknolojisinde kat edilen tüm bu mesafelere karşın Türkiye’nin halen Amerika ve bazı Avrupa ülkeleriyle kıyaslandığında alçı ve alçı levha kullanımında halen düşük seviyelerde kalındığına ve arzu edilen seviyelerin henüz yakalanamadığına dikkat çekiyor. BoardeX gibi bazı alçı levha ürünlerinin üretiminde Türkiye’nin birçok Avrupa ülkesinin ilerisinde olduğuna vurgu yapıyor: “BoardeX, Amerika’dan sonra Türkiye’de ilk kez bizim tarafımızdan üretildi. Avrupa son 3-4- yıldır bu tür ürünleri üretmeye başladı. Zeminde uygulanan şaplar ise Amerika ve Avrupa’da farklı tip bir alçı ile kullanılıyordu. Çatıda kullanılan BoardeX roof ise patent başvurusu yapılmış bir ürünümüz Dolayısıyla dünyada alçı teknolojisinin geldiği seviyeyi takip ettiğimiz gibi, geliştirdiğimiz ürünlerle birlikte bizi takip edenler de var.”
‘BoardeX ile önyargıları kırdık’
Günümüzde alçının geliştirilen bir takım kimyasallarla değer kazandığını ifade eden Ulutaş, “Önemli olan doğru kimyasallarla alçı ürünlerini buluşturmak. Bunu doğru bir şekilde yaptığınızda işe yarayacak ürünleri üretebiliyorsunuz. Burada önemli olan pazarın ihtiyacını görebilmek. Geliştirilecek ürünün kabul görmesi için, pazarda bir eksiklik olması gerekiyor. Mesela Dalsan’ın geliştirdiği ‘BoardeX roof’un arkasında, yapı alanında karşılaşılan en büyük sorunlardan biri olan çatı yangınları var. Yönetmeliklerimize göre çatıda kullanılan malzemelerin yanmaz malzemeler olması gerekiyor. Dolayısıyla buradaki sorunu giderme noktasında A1 sınıfı yanmaz bir malzeme olan ‘BoardeX’ ürünümüz üzerinden, yanmaz, üzerine çıkıldığında kırılmayacak, mukavemeti yüksek bir çatı ürünü olan ‘BoardeX roof’ geliştirilmiş oldu. Böylece BoardeX roof, çatı uygulamalarında kullanılan kereste veya yanıcı ahşap ve OSB gibi malzemelere alternatif olarak hem inşaat sektörünün hem de insanlığın yararına geliştirilmiş bir ürün olmuş oldu. Tabi BoardeX roof’un geliştirilmesi görece daha kolaydı. Çünkü referansını 2011 yılında geliştirdiğimiz BoardeX’ten alıyor. BoardeX’i çıkardığımızda ‘Alçı dış cehpede olur mu?’ gibi önyargılar vardı. Biz BoardeX ile alçı esaslı bir ürünün dış cephede kullanılabileceğini göstermiş olduk. Bazı şantiyelerde kullanıcılara bıraktığımız numuneler, dışarıda suyun içinde haftalarca bekletilerek test edildi. Ve nihayetinde ürünün kalitesi, markamıza olan güveni artırdı. Bugün BoardeX, piyasada en çok kabul gören ve birçok projede kullanılan bir ürün haline gelmiş durumda” diyor.
İnsan hayatına dokunan ürünler
Ulutaş, yapı alanındaki ihtiyaçları gidermesi, yangın, çevre ve insan sağlığını dikkate alan yönetmeliklerin sorgulanması ile birlikte BoardeX roof’un kullanımlarının artmaya başladığını anlatıyor: “Gün geçtikçe insanlar daha da bilinçleniyor. Yap-sat tarzında düşünen bazı müteahhitlerin bu tür ürünleri kullanma konusunda imtina etse de, insan hayatına önem veren yükleniciler, katma değeri yüksek bu ürünleri tercih ediyor. Biz, BoardeX roof’u insanların yangında hayatını kaybetmemelerini sağlayacak bir ürün olarak görüyoruz. Ve her şeyden önce böyle bir ürünü pazara sunmanın manevi hazzını yaşıyoruz. Bu ürünlerin zaman içinde değeri daha iyi anlaşılacak ve kullanımları daha da artış gösterecektir.”
Falcon COREX’in metrekare ağırlığı 6.66 kilogram
2014 yılında COREX teknolojisnde de bir takım geliştirmeler yaparak, alçı levhanın metrekare ağırlığını 8 kilograma, bugün itibariyle ise ‘Falcon COREX’ ile bu ağırlığı 6,66 kilogram seviyelerine çektiklerini ifade ediyor. Ulutaş, bu yaklaşımın dahi üretimde, nakliyede ve uygulama alanında çok yönlü avantajlar sunduğunu belirtiyor ve şunları söylüyor: “Eskilerde 30 kilogram sonrasında 24 kilogram olan 3 metrekarelik bir alçı levhanın ağırlığı 20 kilogram seviyesine düşmüş durumda. Dolayısıyla usta bunu uygularken daha az ağırlığa maruz kalıyor. Bu ürünlerin TSE’sine de sahibiz. Aynı zamanda bu ürünün akredite kuruluşlar tarafından sağlanan yangın dayanım değerleri, ses yalıtım değerlerine de sahibiz. Bu sadece üretmekle kalmadığımızı gösteriyor. Yani ürettiğimiz ürünlerin sistem olarak sağladığı avantajları ve performansları da belgelendirmiş oluyoruz.”
FLOORTEK ve MAXICOAT ile zeminde yüksek performans
Dalsan’ın sektöre sunduğu yenilikçi ürünlerden biri de alçının ilk kez zeminde kullanılmasını sağlayan FLOORTEK ve MAXICOAT ürünleri oldu. Zeminde üretilen bu ürünlerin ilk kez İstanbul’daki Yapı Fuarı’nda sektörle tanıştırdıklarını belirten Ulutaş, şu noktalara dikkat çekiyor: “C25 sınıfına sahip FLOORTEK ile Türkiye’de ilk kez beta falcı ile zeminde kullanılan en az 2 mm kalınlıkta uygulanabilen kendinden yayılan bir ürün geliştirmiş olduk. Ürün pvc, halı, parke, seramik gibi son kat zemin kaplama malzemeleri öncesinde kullanılan ve zemindeki bozuklukları gidermeyi sağlıyor. Minimum 2 mm - maksimum 10 mm kalınlığa kadar uygulanabiliyor ve kendiliğinden yayılarak düz ve pürüzsüz bir zemin elde edilmesini sağlıyor. Böylelikle ham haldeki beton yüzeydeki katmanlar ön yüzeyde görünmüyor. Ardından bunu daha da kalınlaştırmak üzere çalışmalara başladık ve en az 2 cm kalınlıkta uygulanabilen MAXICOAT ürününü geliştirdik. Bu ürün, en az 4 cm kalınlıkta uygulanabilen ve bir sürü handikapları olan kum-çimento karışımı geleneksel şapların alternatifi olarak önemli avantajlar sunuyor. MAXICOAT, en az 2 cm uygulanabildiği için yerden ısıtma sistemlerinden yüksek performans alınmasını ve ısının hızlı bir şekilde çıkarak ortamın daha iyi ısınmasını da sağlıyor.”
‘MAXITEK ile inşaatların hızı arttı’
Dalsan’ın yakın bir dönem içinde inşaat sektörüne yönelik sunduğu önemli bir başka sistem de MAXITEK silo sistemi oldu. Ürünün sektördeki inşaat yapma biçimlerini değiştiren ve inşaat hızını artıran önemli bir ürün olduğuna dikkat çeken Ulutaş, “MAXITEK, özel içerikli bir ürün. Fabrikadan hazır karışım olarak silolarla şantiyelere giden MAXITEK ürünümüz, inşaat sektörüne büyük kolaylıklar getiriyor. Ürün silolarla gidiyor, torba atığı yok. Ürün makineye bağlanarak, alçı makinesiyle püskürtülüyor. Toplam 25 ton torbalı ürünü 35 dakika içerisinde katlara çekmek mümkün değil, ama silo sistemimizle bunu yapıyoruz. MAXITEK 35 dakika içerisinde katlara çıkarılarak büyük bir avantaj sağlıyor. Silo sistemi burada bir sürü kazanç sunuyor. Sevkiyatta kazanç sağlıyor. Torbayı kesen işçi olmadığı için işgücünde kazanç sağlıyor. Şantiyenin hızlı bitmesini sağladığı için müteahhit için avantajlar sunuyor” diyerek silo sisteminin kullanıldığı projelerde, tüm tarafların bu ürünün faydasını direkt görebildiğinin altını çiziyor.
Düşük karbon salımı ile çevre koruması
Dalsan; zeminde, çatıda, duvarda, dış duvarda kullanılmak üzere geliştirdiği tüm ürünlerle düşük karbon salımı yapması açısından doğanın korunması noktasında önemli bir görevi yerine getiriyor. Alçı ürünlerinin çimento esaslı ürünlere göre ciddi oranda karbon salımı avantajı sağladığını ifade eden Ulutaş, “Bir ürünü ne kadar az enerji harcayarak üretirseniz, doğaya saldığınız karbon miktarı da o derece az oluyor. Dolayısıyla geleneksel malzemelerle yapılan duvarlara kıyasla, COREX sistemi ile yapılan duvarlar, yüzde 44’e varan daha az karbon salınımı gerçekleştirmiş olursunuz. Çünkü COREX’in üretimi sırasında harcanan toplam enerji miktarı, geleneksel sistemlerin üretiminde üretilen enerjiden oldukça düşük seviyede. Böylelikle yapıların alçı ile üretilmesiyle, gelecek nesillere daha iyi bir dünya bırakmış oluyoruz.”
KDSA ile kuru duvarı bilen uzmanlar yetişiyor
Dalsan’ın kuru duvar sistemleriyle ilgili profesyoneller nezdinde farkındalık oluşturmak üzere 2012’den bu yana Ortadoğu Teknik Üniversitesi Sürekli Eğitim Merkezi ile birlikte yürüttüğü bir eğitim çalışması var: Kuru Duvar Sistemleri Akademisi (KDSA)… Fatih Ulutaş, Dalsan’ın geliştirdiği ürün ve sistemlerin doğru yerde kullanılması, projelendirilmesi, doğru şekilde uygulanması ve denetlenmesi noktasında KDSA’nın önemli bir işleve sahip olduğunu anlatıyor: “Önceden inşaat sektöründe çok kısıtlı alanlarda kullanılan kuru duvar sistemlerinin, bugün birçok proje türünde kullanımının arttığını görüyoruz. Kuru duvar sistemlerini geleceğin yapı malzemesi olarak görüyoruz. KDSA’da öncelikle mimar, mühendis gibi teknik insanlara, ülkemizde yapı alanına yönelik ortaya konan güncel yönetmeliklerin, şartnamelerin neler olduğu konusunda bilgi veriliyor. Ardından kuru duvar sistemlerinin uygulanmasında nelere dikkat edilmesi gerektiği, denetimde uygulamaların nasıl olması gerektiği konusunda eğitim veriliyor. Dolayısıyla buradaki amacımız, öğrenci ve mezunlara kuru duvar sistemleriyle ilgili tüm detayları anlatmak, sistemlerin doğru bir şekilde projelendirilmesi ve kontrol edilmesini sağlayacak teknik insanların yetişmesine katkı sunmak.”
Dalsan fabrikaları 2018’de 65 gün denetlendi
Dalsan’ın ‘Zeminden çatıya duvardan duvara güvenilir yapı çözümleri’nin güvenilirliği de ürünlerle oluşturulan sistemlerin performanslarının belgelendirilmesi anlamı taşıyor. Dalsan Teknik Hizmetler Müdürü Ulutaş, bunu şu şekilde ifade ediyor: “Bugün Greenguard sertifikasıyla, ürünlerimizin iç mekan hava kalitesine kötü etkisininolmadığını sadece sözde söylemiyoruz, ürünlerimizi 3 ayda bir ABD’ye gönderip bağımsız kuruluşlarca denetletiyoruz. Aynı zamanda biz üretimimizde düşük enerji tüketimi yapmayı hedefleyen bir firmayız. Bunu da yine üçüncü şahıs firmalara denetleterek belgelendiriyoruz. Halen de daha düşük enerji kullanma konusunda kendimizi sürekli geliştirme peşindeyiz. Yangınla ilgili sahip olduğumuz ‘Safe4fire’ sertifikasıyla da sadece bir ürünü üretmek değil, bu testlerde kullandığımız ürünlerin de üretim safhasında hep aynı kalitede ürünü üretme konusunda bir çaba içinde olduğumuzu denetletiyoruz. Yine ‘ETA’ belgesiyle, yapısal çeliklerle yapılan binalarda yangından korunma sağlayan A1 COREX isimli ürünlerimizle, Avrupa’da bir ilki gerçekleştiriyoruz. Bizler kendimizi sürekli denetime açıyoruz. 2018 yılında fabrikalarımız toplam 65 gün denetlendi. Denetleme için mesai harcıyoruz, eksiklerimiz varsa görme fırsatımız oluyor. Tabi tüm bunlar üretimde şeffaflığı ortaya koyuyor. Biz kullanıcılara ‘Alçı levha kuru duvar sistemleriyle 120 dakika yangın dayanımı sağlayabiliyorsunuz’ dediğimizde bize güveniyor. Çünkü bağımsız kuruluşlarca aldığımız belgeler, bu söylemimizi destekliyor. Tabi bileşenler içinde sadece sertikifalar yok. Üretim tesislerimiz, bayilerimiz, uygulama firmaları, şantiyeler, ustalar, teknik ekibimiz, tüm bu kesimler bu işin bileşenlerini oluşturuyor. Ürünün üretim kalitesi, ürünün sağladığı teknik avantajlar ve performanslar güvenilir yapı çözümlerini gösteriyor. Ürünü üretmek ve bunu bayiye, şantiyeye teslim etmek yetmiyor. Ürünler konusunda bilgilendirme, ürünlerin doğru uygulanması, denetlenmesi, ihtiyaç duyulduğunda teknik destek sunulması gibi tüm aşamalarda süreç devam ediyor. Ürünlerin üretiminden bunların doğru uygulanmasına kadar tüm bir süreç güvenli yapı çözümleri sunduğumuzun bir göstergesi.”
Sürekli, hep daha ileriye…
Bugün Dalsan, 87 yıllık bilgi birikimiyle yapı sektörü için ‘Zeminden çatıya, duvardan duvara güvenilir yapı çözümleri’ üreten bir marka olarak sektöre damgasını vuruyor.
Dalsan yapı sektörüne yönelik geliştirdiği ürünlerle, inşaatın her alanında kullanılabilen her türlü ürünü sağlayabilen bir firma olma yolunda ilerliyor. Dalsan’ın Ar-Ge ekibinden, teknik ve satış ekibine kadar tüm birimleriyle sektördeki ihtiyacı dikkate alan bir anlayışla hereket ettiğine vurgu yapan Ulutaş, “Dalsan, bugün inşaat sektörünün ihtiyaç duyduğu her türlü yapı malzemesini üretebilme noktasındadır. Halen de yapı sektörüne yeni ürünler kazandırmak için çalışmalar yapmaya devam ediyoruz” diyerek sözlerini noktalıyor.